Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken PDF Oku indir
Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken kitabını araştırdık. Ayrıca Cemal Kafadar tarafından kaleme alınan Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken kitap özetinin yanı sıra, Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken pdf oku, Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken yandex, Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken e-kitap pdf, Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken PDF Drive, Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken PDF indir Oku
Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken, sorusunu neden yaşamın acılarından dem vuran, “tas tas içtim ağuları sağiken” diyerek başladığı bir şiirin sonunda sorar Karacaoğlan? Kâh âşık kâh düpedüz çapkın sesi ile tanıdığımız şiirlerinde pek görülmeyen, veya açık edilmeyen bu felseϐi-tarihi hassasğı, neden kendisine basit bir şekilde yakıştıramadığımız eϐkârlı bir şiirin sonuna yerleştirir? Bu soru sizde bir merak uyandırmadıysa, hatta tarihçilerin bu tür sorularla uğraşmasını yadırgıyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye etmem, Burada bir araya getirdiğim dört denemede, on altı ve on yedinci yüzseneler Osmanlı dünyasından bi hayli mütevazı dört kişi ve onlarla alakalı bulduğum belgelerin ışığında peşine düştüğüm bazı sorular ele alınıyor: Babasından kalan arazi üzerindeki haklarını korumak için 1521’de divan-ı hümayuna başvuran Mustafa adlı Yeniçeri; 1660-64 içinde Isǚ tanbul’da günce tutan Seyyid Hasan adlı derviş; ticaret için gittiği Venedik’te 1575’te ölen Ayaşlı Hüseyin Çelebi; rüyalarını kaleme alarak şeyhine mektupla gönderen ve bu yolla irşad edilmeyi bekleyen Udžsküplü Asiye Hatun. Yazıların her biri ampirik malzemeye, arşivlerde ve yazma kütüphanelerinde bulduğum kaynaklara dayanmakla birlikte, tarihçinin “uzak gözlüğü” saydığım yöntem, paradigma ve felsefe meseleleriyle de uğraşır. ❖ Karacaoğlan’ın “bizden evvel gelen”lere seslenişi, Yunus Emre’nin “biz bu ilden gider olduk / kalanlara selam olsun” şiirinde ahiret âlemine göçerken bu ölümlü dünyanın bireylerina yönelen sesinin içbükey yansıması gibidir. {1} Yunus’un aklıda hep ölüm ve ahiret mevcuttur, orayı anlamaya çalışır, yanıtsız kalacağını bilse de mezar taşlarına sorar, ölümlü olmanın ne menem bir şey olduğunu idrak etmek için uğraşır, buralılara yani dünyalılara bu ince elemelerinden bir hisse çıkarır, selam verir, sonra da başını çevirip öteye bakan yoluna devam eder. Karacaoğlan ise hayat doludur, malum, baharın gelip de çiçeklerle donattığı bir dağa baktığını, veya bir biçimde yaşamın orta yerinde durduğunu ifade edecek imgelerle lafa girmeyi sever. Bu eϐkârlı şiirinde bile, üzerinde ömrünün yarısını tükettiği ama demek ki öbür yarısının hala önünde uzanıp gittiğini düşündüğü bura’dan, ayaklarını sağlamca bastığı dünya çapından öteye doğru sual eyler (daha doğrusu, sual eyleme işini bile okura havale eder). {2} Aradaki fark belli belirsizdir, ama benim için önemlidir: Tarih, yok olanla değil bir zamanlar var olanla alakalıdir. Nitekim, Karacaoğlan da “kim var imiş” diye sorar, onların kanlı canlı insanlar olduklarını hatırlatacak biçimde, şimdi yok olduklarım değil bir zamanlar var olduklarını ifade ederek. Dönüp seyir ettiğimiz zamanlar için bir yokluk söz konusu ise, o bizim yokluğumuzdur, anlama çabasıyla telaϐi etmeye çalıştığımız yokluğumuz. “Onlardan sonrası” olduğumuzun ve bir de “bizden sonrası” olacağının bilinciyle, yani bugüne ait ve geleceğe dönük bir perspektiϐle anlamağa çalıştığımız birileridir mazinin insanları. Yunus gibi ölüm gerçeği ve ahiret üzerine düşünmek isteyenler felsefeye yönelse gerektir, Karacaoğlan gibi hayat ve dünya üzerine düşünmek isteyen ise tarihe…
Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken PDF indir Tıklayın