Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet PDF Oku indir
Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet kitabını araştırdık. Ayrıca Ferhan Ercan tarafından kaleme alınan Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet kitap özetinin yanı sıra, Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet pdf oku, Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet yandex, Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet e-kitap pdf, Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet PDF Drive, Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Ferhan Ercan – Dinsel Şiddet PDF indir Oku
Bu araştırmada temel amaç; dünya çapında din adına uygulanmakta olan dinsel terörün nedenlerini ve kaynaklarını belirlemektir. İnanç sistemlerinin karşı karşıya geldirılması veya herhangi bir inanç sisteminin test edilmesi gibi bir amaç güdülmemektedir. Aynı biçimde dinlerin gerekli olup olmadığı gibi bir tartışma içine girilmemiştir. Olabildiğince dinlerin meydana geldiği mekanlardaki toplum yapıları irdelenmeğe çalışılmıştır. Görülen o ki; tüm dinler toplumsal yapıların en bozuk olduğu süreçlerde ortaya çıkmışlardır. Bu nedenle de düzenleyici işlevler üstlenmişlerdir. Lakin dinlerin statik yapıları enerjik toplumlarla sürgit bir uyum sağlanmasına olanak tanımamaktadır. Sadece ortaya çıkış sürecinde geniş kitlelerin istemlerine yanıt vermesine karşın, kurumsallaşma süreciyle birlikte statükonun muhafaza edilmesi amaçlarına hizmet etmiştir, inançlar dâhil herşeyi kâr ve fayda rotasına oturtan egemenler, dinler hususunda da aynı tavırlarını sürdürmüşlerdir. Dinsel terörün meydana geldiği ortamlar, bölüşüm problemlerinin yoğun olduğu toplumsal yapılardır. Yeni Dünya Düzeni dayatmacası, genelde küresel bir paylaşım sorununu körüklerken, özelde ise; gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde büyük toplumsal çalkantılara neden olmuştur. Bu nedenle dinsel terörün kabarmasını yadırgamamak gerekir. Din, kendisine başkaca seçenek sunulmayan sıradan bireylerin son sığınağı; bu açmazın ayrımında olanların ise en etkili çıkar aracıdır. İnançlar insanlığın yumuşak karnını oluşturmaktadır. Bu gerçeğin ayırdında olan egemenler, yalınkat insanları sürekli olarak olarak sığ alanlara sürmektedirler. Dinler siyasete, ticarete ve çıkarlara alet edilmektedir.
“Yeşil Kuşak” projesi veya “Türk İslâm Sentezi” yaklaşımları bu savın ispatlarıdır. Bilimsel düşünce üretenlerin düşman belletilmesi boşuna değildir. Galileo, Bruno, Bedrettin, Nesimi ve 2 Temmuz Sivas Katliamı hep aynı merkezleri işaret etmektedir. Engizisyon, Hristiyanlığın şizofrenik döneminin bir ürünü olarak insanlığın omurgasında kanlı ayak izlerini bırakmıştır. Günümüzde öteki dinlerin yeniden bir “Orta Çağ” yaşamalarının koşulları üretimi sağlanmaktadır. Bilhassa İslâm ülkeleri bu gelişmelerden daha çok etkilenmektedirler. Afganistan, insanlığın bedeninde bitmeyen bir yara. Cezayir, kan kaybından yaşamını tehlikeye atmakta, İran’da insanlığın dramını izliyor dünya. Öteki İslâm ülkelerinde de durum hiç göz alıcı gözükmüyor. Lakin tüm bu olumsuz gelişmelere karşın insanlar, insanlığın geçmişinden ders alarak aydınlık geleceğe giden yolun tüm önüne geçerini ayıklayacaklarına yürekten inanmak istiyorum… Bu çalışmamın bu istemime katkı sunmasını umarak…
