Elias Canetti – Kitle ve İktidar PDF Oku indir
Elias Canetti – Kitle ve İktidar PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Elias Canetti – Kitle ve İktidar kitabını araştırdık. Ayrıca Elias Canetti tarafından kaleme alınan Elias Canetti – Kitle ve İktidar kitap özetinin yanı sıra, Elias Canetti – Kitle ve İktidar pdf oku, Elias Canetti – Kitle ve İktidar yandex, Elias Canetti – Kitle ve İktidar e-kitap pdf, Elias Canetti – Kitle ve İktidar PDF Drive, Elias Canetti – Kitle ve İktidar Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Elias Canetti – Kitle ve İktidar PDF indir Oku
İnsanı, bilinmeyenin dokunuşundan daha çok korkutan hiçbir şey yoktur. İnsan kendisine değen şeyi görmek ve tanımak, hiç değilse sınıflandırmak ister. Yabancı herhangi bir şeyle fiziksel temastan her zaman kaçınma eğilimindedir. Karanlıkta beklenmedik bir dokunuşun yol açtığu korku, paniğe kadar varabilir. Üzerine giydikleri bile yeterli bir güvenlik duygusu vermez; giysileri yutmak ve kurbanın çıplak, yumuşak, savunmasız etini delmek basittir. İnsanların etraflarında yarattıkları bütün mesafelerin nedeni bu korkudur. Kendilerini başka hiç kimsenin giremeyeceği evlere kapatırlar ve fakat orada bir dereceye kadar güvende hissederler. Hırsız korkusu yalnızca soyulma korkusu değildir, bunun yanı sıra karanlığın içinden aniden uzanan beklenmedik bir elden duyulan korkudur. Dokunulma karşısında duyduğumuz tiksinti bireylerin arasına karıştığımızda da bizimle birliktedir; kalabalık bir sokak, lokanta, tren veya bir otobüs içindeki hareketlerimiz bu duygu tarafından yönlendirilir. İnsanların yanı başlarında durup, onları yakında zamandan gözlemleyebilir ve inceleyebiliriz. Bu durumda bile elimizden geldiği kadar gerçek bir temastan kaçınırız. Eğer kaçınmıyorsak bu, birisinden hoşlandığımız içindir; o zaman da ulaşan biz oluruz. İstenmedik bir temas için dilenen özrün hızlıluğu, bu özür beklenirken yaşanan gerilim, derhal özür dilenmediğinde gösterdiğimiz şiddetli ve hatta kimi zaman fiziksel tepki, bunu yapanın kim olduğundan emin olmadığımız zaman bile “mütecavize” duyduğumuz antipati ve nefret -zor bir durum karşısında gösterdiğimiz bütün farklı tavırlar ve yabancı bir dokunuşa gösterdiğimiz fevkalade hassas tepkiler- burada uyanık ve sinsi olduğu kadar, derine yerleşmiş bir insan eğilimiyle, bir kez kişiliğinin sınırlarını tespit ettikten sonra insanı asla terk etmeyecek olan bir şeyle uğraştığımızı ispatlar. İnsan uykuda, çok daha savunmasızken, bir hareketle bile basit bir şekilde rahatsız edilebilir. İnsan, bu dokunulma korkusundan yalnızca kitle içinde kurtulabilir.
Korkunun zıtına dönüştüğü tek durum budur. Bunun için insan yoğun bir kitleye gereksinme duyar, kendisine “yaslananın” kim olduğunu artık fark etmemesi için bu kitle fiziksel bakımdan da yoğun ve sıkışık olmalıdır. İnsan kendini kitleye bırakır bırakmaz, artık kitlenin dokunuşundan korkmaz olur. İdeal durumda, kitle içinde herkes eşittir; kitle içinde cinsiyet dahil hiçbir ayrımın önemi yoktur. Kitlenin içinde kendisini iten her kimse, o da kendisi gibi biridir. Onu, kendisini duyulmuyormuş gibi duyumsar. Birdenbire her ş e y tek ve aynı bedende oluyormuş gibi olur. Belki de kitlenin yoğunlaşmaya çalışmasının nedenlerinden biri budur. Kitle, her bireyi dokunulma korkusundan, olabilecek olduğu kadar bütünüyle kurtarmak ister. İnsanlar birbirlerine ne kadar kuvvetli yaslanırlarsa, birbirlerinden korkmadıklarından o kadar emin olurlar. Dokunulma korkusunun bu zıtına dönüşü kitlelerin doğasında mevcuttur. Rahatlama hissi, kitle yoğunluğunun en fazla olduğu yerde en çarpıcıdır.