Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 PDF Oku indir
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 kitabını araştırdık. Ayrıca Friedrich Wilhelm Nietzsche tarafından kaleme alınan Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 kitap özetinin yanı sıra, Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 pdf oku, Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 yandex, Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 e-kitap pdf, Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 PDF Drive, Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 PDF indir Oku
Pek çok ülkeyi ve ulusu ve birkaç kıtayı görmüş olan bir gezgine, tüm insanlığın ortak özellikleri olarak ne tür nitelikleri keşfettiği sorulduğunda, şöyle yanıt vermişti: “tembelliğe meyillidirler.” Çoğu insana öyle geliyor ki, eğer gezgin şöyle deseydi, cevabı daha doğru ve geçerli olurdu: “Hepsi korku içinde. Geleneklerin ve fikirlerin arkasına gizleniyorlar.” Temelde her insan, dünya çapında yalnızca bir kez, bir Unicum[1] olarak yaşadığını ve kendisinin birliğini teşkil eden bu enteresan ölçüdeki rengârenk çeşitliliğin içinden, ne kadar enteresan olursa olsun, hiçbir rastlantının ikinci bir kez çıkmayacağını gayet iyi bilir. İnsan bunu bilir, ama bildiğini kara bir vicdan gibi saklar. Neden acaba? Geleneğe uyulmasını talep eden ve kendisini gelenek maskesinin arkasına gizleyen komşusundan duyduğu korkudan dolayı. Peki, ama bireyi (einzeln), komşusundan korkmaya, kendisi olmak yerine, sürünün bir parçası olarak düşünüp hareket etmeye zorlayan şey nedir? Birkaç nadir örnekte bu belki de çekingenlıktır (Schamhafigkeit). Çoğunlukla ise rahatlık ve bezginliktir – kısacası, gezginin sözünü ettiği tembellik eğilimi. Gezgin haklıdır: İnsanlar korkak olduklarından daha fazla tembeldir ve en fazla korktukları şey de, o koşulsuz dürüstlüğün ve çıplaklığın onlara yamayacağı zorluklardır. Ödünç alınmış davranışlarda ve kendine mal edilmiş fikirlerde saklı olan bu uyuşturucu gezintiyi yalnızca sanatçılar küçümserler ve onlar gizli sırrı, herkesin kara vicdanı (böses Gewissen), insanoğlunun kişiyina münhasır bir mucize olduğu ilkesini teşhir ederler. Sanatçılar her insanın, kaslarının her hareketine varıncaya dek, kendisi ve yalnızca kendisi olduğunu bize göstermeyi göze alırlar; daha da mühimsi, sanatçılar bize, insanın, kendi biricikliğinin katı tutarlılığı içinde, güzel, doğanın her ayrıksı ve harika eseri gibi, üzerinde düşünülmeye değer olduğunu ve sıkıcı olmaktan başka her şey olduğunu gösterirler. Büyük düşünür insanları küçümsediğinde, onun küçümsediği şey onların tembelliğidir, çünkü onların seri halde üretilmiş mallar gibi görünmelerine, kayıtsız, insanca etkileşim ve bilgilendirmeye layık değillermiş gibi görünmelerine neden olan şey tembelliktir. Kitlelerin bir parçası olmak istemeyen insanoğlunun yapması gereken tek şey, içinde olduğu rahatlığa son vermektir; ona şöyle seslenen vicdanının sesine kulak versin: “Kendin ol! Şu anda yaptıklarının düşündüklerinin, istediklerinin hiçbir diğerideğilsin.” Her genç ruh gece gündüz bu haykırışı duyar ve ürperir, çünkü kendi gerçek kurtuluşunu düşündüğünde, sonsuzluk tarafından kendisinin kaderi haline getirilmiş mutluluğun boyutlarını sezer. Fikirlerin ve korkuların zincirleri ile prangaya vurulduğu sürece, hiçbir şey genç ruhun bu mutluluğa erişmesini sağlayamaz.
Ve bu kurtuluş olmaksızın hayat nasıl da donuk ve anlamsız hale gelir! Doğada, kendi dehasını ortaya koymaktan kaçınmış olan ve sonra da sağına, soluna, önüne ve her tarafına kaçamak bakışlar yönelten insandan daha yalnız ve iğrenç bir yaratık (Geschöpf) yoktur. En sonunda böyle bir kişi ile ilişki kurmamız bile imkânsız hale gelir; çünkü o, çekirdeksiz, boyanıp şişirilmiş eski püskü bir giysi, artık hiçbir korku, hele de hiçbir merhamet uyandırmayan süslü bir hayalet [2] olarak tümüyle dışımızdadır. Ve tembel birinin zaman öldürdüğünü söylemek gerçekse, o zaman kurtuluş umudunu kamusal fikirlere –yani tembelliğe– [3] bağlayan bir zamanın günün birinde gerçekten öldürüleceğinden ciddi ciddi endişelanmalıyız: Demek istiyorum ki böyle bir çağ, yaşamın gerçek kurtuluşunun cefasını çekecektir. Yaşayan insanlar tarafından değil, bunun yerine kamusal düşünen sözde insanlar tarafından yönetilmiş olan bir çağın mirası ile uğraşacak gelecek kuşakların tiksintisinin ne kadar büyük olduğunu bir düşünün. İşte bu yüzdendir ki, bizim çağımız uzak bir gelecek için, tarihin belki de en karanlık ve en bilinmeyen –çünkü en az insanca olan– bölümünü oluşturacaktır. Şehirlerimizin yeni caddelerinde yürüyorum ve kamusal fikir oluşturucuları kuşağının kendisi için inşa ettiği bu berbat evlerden hiçbirinin şimdilerden yüz yıl sonra nasıl da ayakta kalmamış bulunacağını ve o güne ulaşıldığında bu evleri inşa edenlerin fikirlerinin bile nasıl da yıkılmış bulunacağını düşünüyorum. Buna karşılık, bu çağın yurttaşları olmadıklarını hisseden tüm o insanlar nasıl da umutlu olabilirler; çünkü eğer onlar bu çağın yurttaşları olsalardı, çağın öldürülmesine yardım edecek ve onunla birlikte yok olacaklardı – oysa onlar, kendileri de bu hayat içinde yaşamaya devam etsinler diye, aslında çağlarını uyandırıp hayata döndürmek istiyorlar.
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3 PDF indir Tıklayın