Çocuk Kitapları

Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası PDF indir

Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası PDF indir, e-kitap sitemizde Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Ahmet Şerif İzgören tarafından kaleme alınan Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası kitabı 9786257343343 sayfadan oluşup, kapak olarak yayınlanmıştır. Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası kitabını Ciltli numarası ile kontrolünü yapabilirsiniz. Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası kitap özeti, Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası pdf oku, Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası yandex, Ahmet Şerif İzgören e-kitap pdf, Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası PDF Drive, Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.

Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası PDF Oku

Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası Kısa Özet

Kara Oklar Çetesi üyelerinin Avustralya’ya kadar uzanan yolculuklarında yerini almaya hazır mısın?
Kıbrıs’tan yeni dönen ekip üyelerine Mustafa Kemal Paşa bir görev daha verir; Türkiye Cumhuriyeti’ni
tanıtmak. Karadeniz Vapuru ile Sidney’e doğru yola çıkan kahramanlarımız, daha yolculuklarının
başındayken bir terslik olduğunu fark eder. Geminin güvertesinde bulunan yasak bölgede üstü örtülü
şeyler mevcuttur. Bu sırrın peşine takılan Erim, Nisan ve Zafer yeni dostlarıyla birlikte kendilerini hiç
ummadıkları bir maceranın daha içinde bulurlar.

Tema: Yer ve zaman olarak nerede olduğumuz
Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: İLETİŞİM, aile, arkadaşlık, toplumsal cinsiyet, kültürler arası iletişim, MİLLÎ MÜCADELE VE ATATÜRK, MİLLÎ KÜLTÜRÜMÜZ, tarihî şahsiyetler, arkeoloji, seyahat, keşif, ülkeler, konukseverlik
Tutum ve Değerler: Merak, hoşgörü, bağımsızlık, barış, dostluk, özgürlük, saygı, sevgi, vatanseverlik                                                                                                                                                                                                  Profil Öğeleri: Sorgulayan, balakalı, iletişim kuran

KİTAPTAN
Nisan ve Erim kollarına girip onu kaldırdılar ayağa. Temizlenmiş bahçe yolunda aşağı yukarı yürüdü Bönbön. Koltuk değneksiz, bi hayli bi hayli hızlı ve dengeli hareket ediyordu. Kendisi de şaşkındı. 

Karaköy Rıhtımı’na girdiklerinde uğurlama­ya gelen büyük kalabalık hızla limana ulaşan at arabasına doğru döndü. Bir anda kalabalıktaki ses­ler, konuşmalar kesildi. Herkes hayretle arabadan atlayan iki çocuğa bakıyordu.

Bu gazeteci esmer, biraz büyük burunlu, ciddi bakışlı biriydi. Gür saçları vardı ve alnı biraz açık­tı. Nisan’la göz göze geldiler. Nisan hafif bir irkildi, içinden “Nedense ondan hiç hoşlanmadım ama söylesem Bönbön gibi olurum şimdi” diye dü­şündü.

Beybaba hususundaysa hâlâ endişeliydiler. Ge­minin arka tarafında olduğunu biliyorlar, yanın­daki esrarengiz kadını, ufak çocuğu ve devasa adamı çok düşünüyorlar, Arap Orhan’ın herkesi niye tanımazlıktan geldiğini bir türlü anlamlandıra­mıyorlardı.

İkisi Zafer’in olduğu yöne doğru kenarlara çar­pa çarpa koşmaya başladılar. O taraftaki güverteye döndüklerinde Zafer’i yerde yatarken gördüler. Ba­şında tüfekli bir asker vardı ve üzüntüyle titriyordu.

Karadeniz Vapuru yaklaşırken köprünün iki tarafında toplanmış büyük bir kalabalık gördüler, ellerinde bayraklar vardı. Kaptan ve çocuklar, yüz­lerine yerleşmiş gülümseme ile birbirlerine baktılar. Kaptan gururla geminin düdüğüne üç defa asıldı.

Nisan sabaha doğru bazı gürültüler duydu. Uyandı, sonra bir uçak sesi duyar gibi oldu geminin dibinde. “Olamaz bu saatte hem de geminin dibin­de, civarda uçakların olduğu bir yer falan olsa tamam ama imkânsız” diye düşündü. Tam uykuveyalarken kamaranın kapısı güm güm diye çaldı.
Çete üyeleri birliktece sürünerek eve doğru ilerlemeye başladı. Ortalarda bir yerde evden bir silah sesi geldi. Hepsi dönüp birbirine baktı, hız­landılar. Eve yaklaşırken Erim motosikletlerin sak­landığı yerde bir çalışma fark etti. Durup biraz gözledi ama bir şey göremedi.
Herkes ortamın enerjisiyle zıplarken, gülüşür­ken Nisan büyük bir dikkatle düşünüyor ve bir şey­ler tekrarlıyordu. “Tabii ya, tabii ya. Sanırım çöz­düm sırrı” dedi bir anda kendi kendine.

Herkes kalktı, örtünün başına gittiler. Brandayı çektiklerinde deniz uçağının altında iki büyük ve uzunlamasına yatan sandık daha vardı. Sandıkları dikkatle açtılar.

 

Kara Oklar Çetesi – Avustralya Macerası PdF indirmek için Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu