Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin PDF Oku indir
Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin kitabını araştırdık. Ayrıca Richard Carlson tarafından kaleme alınan Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin kitap özetinin yanı sıra, Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin pdf oku, Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin yandex, Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin e-kitap pdf, Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin PDF Drive, Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin PDF indir Oku
Benim kuşağımın en büyük keşfi, bir insanın tavrını değiştirmekle yaşamını da değiştirebileceğini öğrenmesidir. WILLIAM JAMES Ne zaman kötü bir haberle yahut, geçinmesi zor bir insanla karşılaşsak, veya, büyük bir hayal kırıklığına uğrasak çoğumuzun davranışını sonu bize yaramayacak olan alışkanlıklar belirler. Hemen aşırı tepki gösterip, olayı büyütürüz; duruma sımsıkı yapışır, yaşamın yalnızca olumsuz yönlerine odaklanırız. Ufak şeyler elimizi kolumuzu bağlar. Sinirlenip, huzursuz olduğumuz ve rahatsız edildiğimiz zamanlarda gösterdiğimiz aşırı tepkiler yalnızca bizi hüsrana uğratmakla kalmaz, gerçekten istediğimiz şeyi elde etmemize de engel olur. Bundan dolayı tablonun tamamını göremeyiz ve olumsuzluk üzerine odaklanıp, bize yardım etmek niyetinde olan başka insanları da huzursuz ederiz. Kısa olaraksı, yaşamımızı adeta büyük bir acil durum varmış-çasına yaşamaya başlarız. Telaş içinde soranları çözmek için koştururken, aslında yalnızca poblemleri yükseltmekta oluruz. Her şey bize dünyanın sonuymuş gibi göründüğü için, yaşamımızı art arda gelen, sözde facialarla boğuşarak geçiririz. Bir süre sonra da, her şeyi gerçekten dünyanın sonuymuş gibi görmeye başlarız. Bunun yanı sıra gözümüzden kaçan nokta, poblemlerimıza olan bakışımızın, bunları ne kadar hızlı ve etkili biçimde çözdüğümüzle ne çok alakalı olduğudur. Sizin de kısa bir sürede keşfedeceğinizi umduğum gibi, yaşama daha sakin tepki verme alışkanlığını öğrendikçe, o zamana dek “aşılmaz” gibi görünmüş olan sorunlar size daha “başa çıkılabilir” gelmeye ekranlara gelecektır. Hatta, gerçekten stres yaratabilecek “ciddi” sorunlar bile sizi eskiden olduğu gibi sarsmayacaktır. Neyse ki, yaşama bakışın başka bir yolu daha mevcuttur… çok daha ılımlı ve incelikli olan bu seçenek yaşamı hem daha kolay bir hale getirir hem de insanı daha uyumlu kılar. Yaşamanın bu diğer yolu eski alışkanlığı, yani, “tepki göstermeyi” yeni bir alışkanlıka, yani, yeni bakış açısıyla değiştirmektir.
Bu yeni akışkanlık bize çok daha zengin ve doyurucu bir yaşam sağlar. Bu kitabın ana düşüncesini çok güzel aydınlattığı için, başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum; bu hem beni çok duygulandıran hem de mühim bir dersi vurgulayan bir öyküdür. Göreceğiniz gibi, öyküde geçen olay birazdan okuyacağınız kitabın tohumunu ekmiştir. Bir yıl kadar önce yabancı bir yayıncı “You Can Feel Good Again” (Yine İyi Hissedebilirsiniz) adlı kitabımın o ülkedeki baskısı için ünlü yazar Dr. Wayne Dyer’den bir tanıtım yazısı almamı rica etti. Ona Dr. Dyer’in bir önceki kitabıma böyle bir şey yazmış olduğunu, fakat bir kez daha bunu yapıp yapmayacağım bilmediğimi dile getirdim. Ama bir kez deneyecektim. Yayın dünyasında hep olduğu gibi, kendisine bir rica mektubu yazdım, fakat ondan haber alamadım. Bir süre geçtikten sonra Dr. Dyer’in ya çok meşgul olduğu, veya, tanıtım yazısısı yazmak istemediği sonucuna vardım. Bu kararına saygı duydum ve yayıncıma, kitabın promosyonu için onun adını kullanamayacağımızı açıkladım. Benim a-çımdan mesele bitmişti. Ne var ki, altı ay sonra kitabımın yabancı baskısından bir nüsha elime geçince, ön kapağında Dr. Dyer’in bir önceki kitabım için yazmış olduğu tanıtım yazısının olduğunu gördüm.
Talimatıma rağmen yayıncım Dr. Dyer’in eski yazısını a-lıp, yeni kitaba yerleştirmişti. Bu durum beni son derece mahcup ettiği gibi, olası sonuçları da endişe vericiydi. Hemen ajansımı arayarak, yayıncının tüm kitapları toplatması için harekete geçmesini istedim. Bunun yanı sıra da Dr. Dyer’e özür dilediğimi ve sorunun giderilmesi için gerekli işlemin başlatıldığını açıklayan bir mektup yazdım. Birkaç hafta merak içinde bekledikten sonra, ondan şöyle bir yanıt geldi. “Richard; uyum içinde yaşamak için iki kural mevcuttur: 1. Ufak şeyleri dert etme. 2. Hepsi de ufak şeylerdir. Bırak tanıtım yazısı kalsın. Sevgiler. Wayne.” Hepsi bu kadardı! Ne bir ahlak dersi, ne bir tehdit.
Ne kırgınlık, ne bir çatışma. Dr. Dyer ünlü adının izinsiz kullanılmasına büyük bir incelik ve alçakgönüllülükle karşılık vermişti. Bu jesti, “yaşamın akışına uymak” ve yaşama ılımlı bir gözle bakmak gibi çok mühim kavramlara örnek oluyordu. On yıldan beri müşterilerim üzerinde çalışarak, yaşama bu hoşgörülü yolla yaklaşmalarına faydalı oluyorum. Birlikte her çeşit sorunu konu alıyoruz; stres, ilişki poblemleri, işle alakalı sorunlar, bağımlılıklar ve genel anlamda hüsran. Bu kitapta hemen uygulamaya başlayabileceğiniz ve yaşama daha ince bir esneklikle bakmanızı sağlayacak belirli stratejileri sizlerle paylaşacağım. Birazdan okuyacağınız stratejiler, bugüne dek gerek müşterilerim gerekse okurlarım tarafından senelerca denenmiş ve en başarılı bulunmuş olanlarıdır. Ayrıca, kendi yaşamıma olan yaklaşımımı da gösterir; bu, direnişin en aza indirildiği yoldur. Her bir strateji sade olduğu kadar kuvvetlidür ve daha kapsamlı bakış açısı kazandırarak, daha endişesiz bir yaşam yönünde kılavuzluk eder. Bunların bir çoğununun yalnızca soyutlanmış örneklere değil, yaşamın birden fazla zorluklarına da uygulanabileceğini göreceksiniz. “Ufak şeyleri dert etmediğiniz” zaman yaşamınız kusursuz hale gelmeyecek, fakat yaşamın size sunduğu şeyleri daha az dirençle kabullenmeyi öğreneceksiniz. Zen felsefesinin tavsiye ettiği gibi, sorunlara bütün gücünüzle direnmek yerine, “ucunu bırakmayı” öğrendiğiniz zaman, yaşamınız su gibi akmaya ekranlara gelecektır. Tıpkı huzur duasında olduğu gibi, “Değiştirilebilecek şeyleri değiştirin, öyle olmayanları da kabullenin ve aradaki farkı anlayacak aklınız olsun.” Bu stratejileri bir kez denerseniz, eminim uyum sağlamanın iki kuralını öğreneceksiniz, l.
Ufak şeyleri kendinize sorun etmeyin . 2. Hepsi ufak şeylerdir. Bu fikirleri yaşamınıza uyguladıkça, kendinizi daha huzurlu ve sevgi dolu bir insan haline getireceksiniz. Ufak Şeyleri Dert Etmeyin Çoğunlukla kendimizi kaptırıp bazı şeyleri fazla dert e-deriz, ama yakında zamandan bakınca, bunlar hiç de öyle büyütülecek şeyler değildir. Tüm dikkatimizi ufak sorunlara yöneltip, onları normal boyutlarının çok üstüne çıkarırız. Misal verilecek olursa, trafikte bir araç önümüzü kesebilir. Oluruna bırakıp, yolumuza devam etmek yerine, öfkelenmeyi kendimize hak buluruz. Kafamızda hayali bir kapışma yaratırız. Hatta, çoğumuz bu olayı unutmak yerine, bir başkasına da anlatırız. Peki, neden öbür sürücüyü kazasını nerede yaparsa yapsın, diye bırakmayız adeta? O insana acımayı deneyin ve öyle bir telaşı yaşamanın ne kadar zor olabileceğini düşünmeye çalışın. Bu yolla kendimizi daha çok kollamış ve diğer bireylerin poblemlerim üstlenmekten kaçınmış oluruz. Günlük yaşamlarımızda bir araya gelen buna benzer daha birden fazla “ufak şeyler” mevcuttur. Bu uzun bir kuyrukta beklemek olabilir, haksız eleştirilere uğramak, veya, yapılacak bir işin bütün hamallığım üstlenmek olabilir; ufak şeyleri dert etmeyerek neler kazanabileceğinizi göreceksiniz. Pek çok insan yaşam enerjilerinin büyük miktarını “ufak şeyleri dert ederek” har19 cadıklan için, yaşamın güzelliğini ve büyüsünü tümüyle ıskalamaktadırlar.
Çabalarınızı bu hedefe doğru yönelttiğiniz taktirde daha sevecen ve ılımlı olabilmek için kendinizde çok daha yüksek enerji bulacaksınız. Kusursuz Olmayabileceğinizi Kabullenin Ben bugüne dek kesin kusursuzluğu arayan hiç kimsenin yaşamında iç huzuru bulabildiğini görmedim. Her şeyin müthiş olmasını aramakla, iç huzuru istemek birbirine ters düşer. Bir şeyi mevcut durumundan daha iyi hale getirmeyi hedef almışsak, hemen hemen, kesinlikle kaybedeceğimiz bir mücadeleye girmiş oluruz. Elde olanla yetinip şükredeceğimiz yerde, o husustaki yanlışlığa ve bunu nasıl düzeltebileceğimize odaklanıp kalırız. Tüm dikkatimizi bu yanlışlığa yoğunlaştırdığımız zaman da, durumumuzdan mutsuz ve şikayetçi oluruz. ister dolabımızın dağınıklığı, otomobilimizdeki bir çizik, eksik neticelendirdığımız bir iş, birkaç kilo vermemiz gerektiği gibi, kendimizle alakalı konular olsun, ister başka bi-nnm tavırları, görünüşü yahut, yaşam şekili gibi bize ters gelen şeyler olsun, dikkatimizi yalnızca kusurlara yöneltmemiz, bizi asıl hedefimiz olan sevecen ve ılımlı olmaktan uzaklaştıracaktır. Bu strateji elinizden gelenin en iyisini 20 21 yapmayın, manasına gelmez; yalnızca yaşamdaki yanlışlara kendinizi fazla kaptırıp, tüm dikkatinizi bunlara vermeyi bırakmanızı öngörür. Bir işi daha iyi yapmanın mutlaka bir yolu mevcuttur, fakat bu, mevcut durumun tadını çıkarmayıp, iyi yönlerini gözardı etmek manasına gelmez. Mesele bunun farkına varmaktır. Burada çözüm, mevcut durumu daha iyi hale getirmekte ısrar alışkanlığına kapılacağımız anda, kendimizi tutmaktır. Böyle olunca kendinize yaşamın o anda da pek fena sürmediğini hatırlatıverin. Kendi yargılarınızın yokluğunda, her şey pekala güzel gidecektir. Yaşantınızın her alanında kusursuzluk arayışınızı bıraktıkça, yaşamın kendi içindeki kusursuzluğu keşfedeceksiniz.
Richard Carlson – Ufak Şeyleri Dert Etmeyin PDF indir Tıklayın